WELCOME ON BOARD / UÇUŞA HOŞ GELDİNİZ
Koçluk için en genel tanımlardan birisi “yol arkadaşlığı”dır. Tanımlanan “yol” acaba hangi yolculuk türüne en yakındır denilse sanırım uçak yolculuğuna benzetirdim diye düşünüyorum.
Uçak ile hiç seyahat ettiniz mi bilmiyorum ancak en azından uçak terimlerine birçoğumuz artık aşinayız. Hiç uçmamış veya terimleri de bilmiyor olabilirsiniz, sorun yok.
“Boarding completed, cabin crew slides armed and cross-check”
Uçağa binişin tamamlandığını anons eden bu cümleyi duyduğumuz andan itibaren kapılar kapanır ve uçak dışındaki dünya ile –kaptan hariç- bağlantımızın bitmesi gerekir. Tıpkı koçluk görüşmemize koç veya danışan olarak kendimizi hazır hissetmemize çok benzer bu an.
Benzer şekilde uçuş ile ilgili ön bilgilerin anlatılması ve aslında siz uçaktan çıkıncaya kadar yapılacaklar hakkında herkesin üstüne düşen bilgilerden bahsedilmesi gibi koçluk görüşmesi öncesinde de selamlaşmalar, görüşmeye hazırlanmalar ile “uçuşa” hazırlık tamamlanmış olur.
Artık taksi aşaması bittiğine ve pist başı yaptığımıza göre kalkış için koç ve danışan hazırdır ve güvenli, problemsiz bir kalkış, uçak korkusu olanların da üzerlerindeki tüm stresi attıkları ve uçuştan zevk almaları için geçirecekleri en güzel fırsatlardan bir tanesidir, ve başlar:
“Bugün benimle ne görüşmek istersin?”
Bu andan itibaren yolcunun kendisini zorlansa da ifade ettiği ve zaman zaman türbülansa girdiği bazense bulutların arasında-üstünde farklı duygular içinde dolaştığı yolculuk başlamıştır. An olur cama yağmur gelir, an olur bulutlardan hiçbir şey göremezsin, başka şeylerden rahatsız olursun, an olur valizdekileri düşünürsün veya bulutların arasından güneş doğar, artık görüş çok temizdir ki koçlukta bu a-ha anıdır…
Bu süreçte senin yolculuğunu güzelleştiren kaptandan mürettebata tüm uçuş ekibi seninle beraber uçmakta ve o yolculuktan mutlu ayrılmana hizmet etmektedir. Düşüncelerin ister kariyerin olsun, ister iş hayatın, ister ilişkilerin olsun ister çalışma arkadaşların veya başka bir konu, fark etmez… Onlarla paylaştığında senin kendini huzur ve güvende hissetmen için o yolculukta sana arkadaşlık etmektedirler. Zira artık gidilecek nokta bilinmekte ve uygun yüksekliğe çıkıldığında ayağa kalkmanıza, servis yapılmasına, tuvalete gitmenize ve en çok tercih edilen emniyet kemerini çözmeye izin veren o sinyal size rahat ve serbestçe dolaşabilme imkanı vermektedir.
Olur da, türbülansa girilirse? Veya ani ya da sizin tercih etmeyeceğiniz bir durum gerçekleşirse? Belki içinizdeki bir çocuk ağlaması, içinizdeki değerlerinizle ile çatışma, gerçeklerle yüzleşme anlarınız tam da bir türbülans değil midir? Gerekirse iniş izni ile yolculuğun sonlandırılmasına kadar gidebilecek bu süreçte yine deneyimli mürettebat yani koç ile birlikte yolcu kendi çözüm yollarını bulur. Bu aşamada mürettebatın tecrübesi yolculuğun paniğe dönüşmemesi ve keyif alınması için oldukça önemli bir husustur.
Ve artık iniş zamanı… İnilecek meydanda, uçuştan ayrıldıktan sonra havanın durumu, sıcaklığı, varsa zaman farkı gibi bu deneyim sonrasında bize bilgi veren mürettebat koçlukta bunu bizim kendimizin görebilmesine arkadaşlık eder. Ve gideceğimiz noktaya ilişkin farkındalıkları yaşamaya devam ederiz.
İniş için tüm hazırlıkların tamamlanmış olması ve yolcunun inmeye hazır olduğuna kendisi karar verdiği anda aslında hedefe varılmış ve park pozisyonuna gelinmiş olunmaktadır.
Ve genelde de yolculuk; “…. Teşekkür ederiz. Başka seyahatlerde görüşmek üzere dileğiyle…” tamamlanır. Artık yolculuk bitmiştir, hedeflediğiniz yerin tadını çıkarmak için son cümle beklenir…
“Cabin crew slides disarmed and cross-check”
Yazarın Notu: Uçuş ne kadar güzel ve eğlenceli geçerse geçsin, herkes eşit zevki almayabilir, bazen az bazen fazlası da olabilir. Kapıların açılmasını beklemeyecek piste iner inmez yerinden kalkan heyecanlı yolcular da çıkacaktır karşımıza.
Ancak kaliteli her yolculuk, bir koç için aynı “yolcu” ile tekrar karşılaşmasını sağlayacaktır.
Yayın yeri: https://www.e-koc.org/welcome-on-board-ucusa-hos-geldiniz/