Ben Neden Yazamıyorum?

Yaklaşık 1 hafta önce uyandığımda uzun zamandır yazmadığım aklıma geldi birden. Rutin işleri hallettikten sonra o gün yazmak istedim bir şeyler ama olmadı. Ertesi gün yine benzer bir senaryo ile denemek istedim, sonuç başarısız. Ertesi gün tekrar, sonuç aynı, başarısız!

Yaklaşık 1 hafta boyunca olmadı, yazdıklarımı ya beğenmiyor, ya da bir şekilde içime sinmediği için silip atıyordum. Bir şeyler olmuyordu. Öyle çok edebi veya başka bir nedenden değil, basitçe yazı yazmak istiyordum ama nafile. Dün tekrar denemeye karar verdim, sadece yukarıdaki başlığı ve giriş kısmını yazdım yine olmadı.

Bugün tekrar oturdum ve neden yazamadığımı yazmaya başladım. Aynen bu satırlara kadar yazdıklarımı yazmaya başladım. İlla ki yeni bir şey bekleyen ben, zaten yeni olan şeyin içinde kalmış, yazamamamı yazmaya başlamıştım. Sadece anlık bakışımı değiştirdiğimde çok şeyin anlamlandığını fark ettim kendimce. Kendimdeki bu aydınlanma idi. Belki başkasına anlamsız gelebilecek bu “an”, benim için oldukça anlam ifade etmeye başlamıştı zihnimde.

Demem o ki, bazen çok takılıyoruz konulara ve illa ki o beklediğimiz, -yok o olmazsa olmaz- dediğimiz gelişmenin veya gelişmelerin gerçekleşmesini istiyoruz. Biraz farklı bakmaya başladığımızda aslında çok daha kolay ilerleyecek bir süreç olduğunu da unutuyoruz. İş yerinde, aile içinde, sosyal ortamlarda, ilişkilerde veya kendi içindeki konularda tıkanma noktasına geldiğimiz zamanlarda daha sık yaşanıyor bu durum. Elbette olaylara bakışı değiştirmek tek seferde olabilecek bir durum değildir ancak 1 olaya bakışını değiştirerek başlayabileceğin bir süreç olabilir. Newton ağacın altında değil de dalda oturuyor olsaydı, bütün süreci güneşin itme gücü olarak mı tanımlardı?

Değişimin kendisi, topyekûn olan bir kavramdır. Değişim kendisi anlam kazanmaya başladıkça ve bir taraftan da gerçekleşmeye başladıkça etrafını da değiştiren olağanüstü bir gelişim sürecidir. Ve işte o olaya bakışını değiştirmekle başlayan sen, ne zamanki bunu alışkanlık haline getirmeye başladığında topyekûn değişim gerçekleşmiş olur.

Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Ya sadece bir noktayı görürsün, diğer detaylar kaybolur, farkında bile olmazsın. Ya da sahip olabileceğin tüm güzelliklerin ortasında hayatı yaşarsın, akıp giden zamanın anlam kazanır…

Unutma, hayat, senin bakışında gizlidir.

Sevgiyle,