Bazen olur…
70’li yıllar…
İstanbul…
Sokakta bir genç delikanlı elinde çok sevdiği Beatles‘ın Rubber Soul albümünün plağını almış gidiyor. O sırada bir başka genç plağı fark edip iç geçirdikten sonra sesleniyor ve birlikte dinleme teklifinde bulunuyor. O zamanların Türkiye’si ve gidip dinlemeye başlıyorlar.
İkisi de gitar çalan müzik tutkunları. Başlıyorlar yavaş yavaş çalma denemelerine, sonuçta Beatles bu, herkes onlar gibi olmaya çalışıyor.
****
Birlikte çalmaya başlıyorlar aynı grupta. Davul, gitar, bas gitar, klavye gibi enstrümanlardan kurulu bir grup. Kendi çapında işler yapıyor, keyifli bir arkadaş ortamı. Bir gün grubun davulcusu genç 16 yaşında bir bas gitarcı getiriyor. Olacak iş değil, grupta zaten bas gitar çalan var. 2 klavye olur, 2 solist olur, 2 gitar olur ama 2 bas gitar olmaz ki. Hiç olmamış bir iş. Ne olacak, deneyelim diyorlar… Gençlik işte. Olur mu hiç? Olur! Oluyor, bir süre 2 bas gitar ile devam ediyorlar. Sonra daha eski olan bas gitarist ayrılıyor gruptan…
****
Grup değişiyor, dağılıyor birleşiyor derken yolda tanışan o 2 genç ve sonradan dahil olan bas gitarist sıkı müzisyen dost yol arkadaşı oluyorlar. Öyle oluyorlar ki, Türkiye’nin müzik efsaneleri arasında yer alıyorlar.
****
Yolda plağını almış giden genç Mazhar, ona seslenip dahil olan Fuat ve sonradan gruba giren bas gitarist ise Özkan…
****
Demem o ki dostlar, bazen yoldan geçerken gördüğünüz bir şeye şans verin, bazen “olur mu ya öyle şey” diyenlere “en kötü ne olur deyin”.
Çünkü, bazen oluyor, hem de efsane oluyor…
MFÖ’ye saygı, Özkan UĞUR’a duayla, mekanı cennet olsun…
Hikaye uyarlama olmayıp, çeşitli kaynaklarda MFÖ’nün anlattığı bir hikayedir.