+90.505.391 03 63
iletisim@serkutkizanlikli.com

Toplum 5.0’da Eğitim

Created with Sketch.

Toplum 5.0’da Eğitim

Aşağıda okuyacağınız yazı,  www.serkutkizanlikli.com/toplum50 bağlantısında bulunan ilk kısmın devamı niteliğinde olacağı için bu yazıya başlarken kendime şunu sordum: “Nerede kalmıştık?” Ve sonra bu sorunun geçerliliğini yitiren bir soru olduğunu düşünmeden edemedim. Artık “kalmamak” gerekiyor. Siz yokken bile, belki de toplantınıza ara vermişken bile her şey devam ediyor. Hem de büyük bir hız ve büyük bir değişim ile, uzak kaldıkça da belirsizlik başlıyor… VUCA dünyasının kuralı bu! Ara verdiğinizde bile geçen sürede olacak değişimleri düşünmek gerekiyor.

               İçinde bulunduğumuz Covid-19 salgını süresince dünyanın belki de %80 i evlerine kapandı, kapanmak zorunda kaldı. İş yerleri, okullar, üniversiteler vs. neredeyse bütün belirli sektörler çalışmalarını evden yürüttüler, operasyonlarını evden takip ettiler. Sağlık, gıda vb. sektörler rutin iş düzenlerine çok daha fazla yoğunluk ile devam etmek zorunda kaldılar. Ve eve kapanmak zorunda kalan tüm sektörler aynı ve tek soruyu sordular kendilerine: “Şimdi nasıl olacak?” Diğer tüm soruların cevabı belliydi ancak “nasıl” sorusunun cevabı farklılık gösterecekti.

               Gelin hep birlikte bu hikâyenin öncesine gidelim. Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz Endüstri 4.0 kavramının dijitalleşmeyi önümüze getirdiği ve fabrikaların bir şekilde dijital alana akıllı fabrikalar kurarak, yapay zekâdan yararlanarak, fabrikadaki elde edilen her türlü veriyi doğru analiz ederek işlevlerini ve verimliliklerini en yüksek seviyeye getirmelerini hedeflemekteydi. Nitekim bunu başaran firmalar bu dönüşüme -dijital dönüşüme-  ayak uydurdular ve çalışmalarını yeni bir boyuta getirebildiler. Sanayi boyutunda tabii ki, bunu gereksiz gören, fabrikaların cep telefonlarındaki uygulamalarla yönetilemeyeceğini, bu işlerin uzaktan olmayacağını söyleyen ve buna ısrarla bağlı birçok işletme de bulunuyordu, onlar da değişmediler. Endüstri 4.0’ın ekolü konumundaki Almanya bu süreçte en dikkat çekici yatırımları yaptı ve bunun da faydasını gördü tabii ki.

               Şimdi tekrar bugüne gelelim…

               Aniden Covid-19 diye bir virüs geldi ve hepimizi eve gönderdi. Fabrikamıza, okulumuza, iş yerimize, atölyemize, şirketimize, derneğimize, müdürlüğümüze, belediyemize kısacası bize ait olan çoğu yere gidemez olduk. İşte tam da bu noktada oyunun kurallarının değiştiğini fark ettik. Demek ki artık eskisi gibi olmayacak şeyler günümüze gelmişti, filmlerde gördüğümüz senaryolar gerçek olmuştu. Bu nokta bir anda tüm sektörleri “dijitalleştirmeye” başladı. Özellikle “ “ içinde kullandım çünkü tahmin edersiniz ki, Toplum 5.0’ın bahsettiği dijitalleşme sadece çevrimiçi araçları kullanarak yapılan toplantılar değildi, olmayacaktı.

               Peki, Toplum 5.0 bizden ne istiyordu? En basit açıklamasıyla dijital yenidünyayı sadece fabrikalar için değil toplumun her kesimi için kullanın diyordu. Eğitimlerinize de, ulaşımınıza da diğer işlerinize de insanı odağa alarak teknolojiyi uyarlayın diyordu. İşte Japonya’nın hedeflediği de tam da burasıydı. Özellikle Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda toplumun her köşesine teknoloji devrimini getirmek…

Japonya altyapı, finans teknolojisi, sağlık, lojistik ve yapay zekâ alanlarında öne çıkan bir sistem ile topluma fayda sağlayacak alanları bu yeni teknoloji ile buluşturmak için bazı kaynaklara göre robotik alanına 80 milyar doların üstünde bir meblağ yatırım ayırmış durumda. Özellikle kamu-özel sektör arasındaki aktif ve anlamlı işbirliği ile Japonya’nın gündemini şu sıralar yaşlanan toplum, kirlilik ve sürekli değişim gösteren bir toplumun çevikliğine uyum sağlayacak bir girişim oluşturmak meşgul ediyor. Sağlık sektöründe yapay zeka teknolojilerinin, arttırılmış gerçeklik uygulamalarının tedavi süreçlerinde doğru sonuçlar elde edilmesindeki yardımı, ulaşım sektöründe şoförsüz araçların devreye girmesi ve akıllı yolların toplumu daha ileriye taşıması, para kullanılmayan toplumların oluşmaya başlaması bilişsel yapay zekanın artık çok da uzak olmadığının göstergesi gibi geliyor bana.

               ABD’de sadece hali hazırdaki araçların sadece %10’unun şoförsüz (self-drive) olmasıyla, bu 26 milyon aracın yıllık 38.4 zettabayt veri oluşturacağı bir fotoğraf çıkıyor karşımıza. İşte bu noktada veriyi hatta büyük veriyi görebilmek ve anlamlı yorumlar çıkarabilmek yine çoktan düşünülmesi gereken noktalar olarak karşımıza çıkıyor. Şimdiden üniversitelerimizde –en azından bazı üniversitelerimizde- buna yönelik net adımlar atılması en önemli noktalardan birisi.

               Burada benim uzmanlık alanım olan eğitim sektörüne gelecek olursak önemli 8 nokta çıkıyor karşımıza. Dünya Ekonomik Forumu tarafından 2020 Ocak ayında açıklanan ancak Covid-19 sebebiyle biraz “gündem dışı” kalan 8 önemli nokta okulların kendisini bir şekilde değiştirmesi gereken alanlar olarak karşımıza çıkıyor:

  • Küresel Vatandaşlık Becerileri (Global citizenship skills)
  • Yenilik ve Yaratıcılık Becerileri (Innovation and creativity skills)
  • Teknolojiyi Kullanma Becerileri (Technology skills)
  • Etkileşim Becerileri (Interpersonal skills)
  • Kişiselleştirilmiş ve Kendi Kendine Öğrenme (Personalized and self-paced learning)
  • Erişilebilir ve Dahil Eden Öğrenme (Accessible and inclusive learning)
  • Problem Tabanlı ve İşbirlikçi Öğrenme (Problem-based and collaborative learning)
  • Hayatboyu ve Öğrenci-merkezli Öğrenme (Lifelong and student-driven learning)

Japonya’nın artık Endüstri 4.0 değil de Toplum 5.0’a yönünü çevirdiğini 2017 den beri biliyoruz. Bu noktada Japon Milli Eğitim Bakanı’nın sözleri de vizyonu çok net gösteriyor;

Google çağında, insanların her bir durumu ezberlemelerine artık gerek yok. Bugün birçok iş bilgisayarlar tarafından yürütülüyor. Bundan dolayı, asıl dikkatin iletişim, liderlik, dayanıklılık, merak, anlama ve okuma becerileri üzerine odaklanması gerekiyor.

Japonya buna hazır-lanıyor. En ama en basitinden bir örnek size alttaki görsel ile gösterilebilir Japon Hükümeti web sitesi ana sayfası…

“40 fırın ekmek yemek” diye bir sözümüz vardır, birisini veya bir şeyi yakalamak, ona yetişmek için kullanırız. 40 fırın ekmek günümüzde işe yaramıyor, bunun yerine bir gerçek var ki tek yol 40 bin zetabyte veriyi incelemekten, yorumlamaktan geçiyor.

Sağlıcakla,

Tags: , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir